GÖKSUN HABER MERKEZİ


ÇOCUK OLDUĞUM YILLARIN ÇOCUKLARI

ÇOCUK OLDUĞUM YILLARIN ÇOCUKLARI
MEHMET AKİF ÖNDER( ninomakif@hotmail.com )
647 views
11 Ağustos 2025 - 11:42


(80’DEN SONRA 90’DAN ÖNCE-ÇOCUK OLDUĞUM YILLAR)

Ne “cici bebe” ne de “can bebe” biliniyordu o yıllarda. “Mama” dan eser yoktu daha. Hani ailelerin planlanmadığı yıllardı. Bırakın “doğum kontrolü” nü “doğanın” (bebek) bile kontrolü yapılmıyordu.
Ana rahmine düşene “Allah vergisi” doğan çocuğa “gelen rızkı ile gelir” deniliyordu.
“Cici bebe” , “mama” yerine ana sütü kullanılıyordu en doğalından. Bebeğin yaşı ya da kilosuna göre ölçülendirilerek satılan çocuk bezlerinin üretilmesine yıllar vardı. Bu sebeple evdeki eskiyen kumaşlardan kundak ve çocuk bezleri hazırlanıyordu bolca. Bir de toprak elenirdi ince ince. Elenen topraklar –“höllük”- sobada ısıtılarak altı bağlanacak çocuğun bezinin içine konulurdu bugünkü kremli bezler niyetine.
Oynamadan bozulan teknoloji ürünü oyuncaklar vitrinleri doldurmamıştı daha. Erkek çocukların oyuncakları tahtadan yapılırdı genellikle. “Barbi “ bebekler daha doğmadığından bez bebekler dikilirdi anneler tarafından. Bir de oyuncaklar abiden kardeşe, abladan kız kardeşe aktarılırdı miras zenginliğinde.
Kıyafetler için de aynı şey geçerli olurdu o yıllarda. Yani abiden kardeşe, abladan kız kardeşe aktarılırdı giyecekler yıllarca. ‘’Anısı olan kıymetli olur.’’ Derler, kıymetli olurdu o oyuncak ve giyecekler. Bu sebeple ailenin yazılmamış tarihini yansıtırlardı genç kuşaklara oyuncaklar ve giyecekler.
Evin bütün çocuklarının sırasıyla kullandığı oyuncaklar tenha bir köşede saklanırdı çocuklar büyüyünce. Sonra aynı oyuncaklar akraba ve komşu çocuklarına oyuncaklık yapardı yıllarca. Ve oyuncaklar üzerinden hatıralar canlanırdı masal tadında…
Masal demişken bırakın çizgi filmi televizyon bile olmadığından çocukların en büyük eğlenceleri yaşlılar tarafından anlatılan masallar olurdu. Bu sayede çocuklar bir taraftan dinlemeyi diğer taraftan konuşmayı öğrenirdi sabırla. Genellikle evin ve komşuların bütün çocukları aynı anda dinlerdi bu masalları. Böylece çocuklarda birlikte bir şeyler yapma, paylaşma duyguları gelişirdi günümüz aksine.
Teknoloji ve teknolojik ürünlerden uzak ruhen ve bedenen daha sağlıklı çocuklar yetişirdi. Besinlerinden giysilerine, oyunlarından oyuncaklarına, hikâyesinden masalına her şeyi doğal olunca haliyle kendisi de doğal oluyordu çocukların…
Ülkenin her yerinde cinnet geçirenleri, intihar edenleri, başkalarını canice öldürenleri, madde bağımlılarını duyunca insanın aklına “çocuk olduğum yılların çocukları” ve onların yetişme şekliyle günümüz çocukları ve yetişme şekilleri geliyor.
Ve teknolojiyi mi biz kullanıyoruz, teknoloji mi bizi kullanıyor? Sorusunu sormadan edemiyorum…

*

MEHMET AKİF ÖNDER

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.